Onlar bizim kardeşimiz, eşimiz, annemiz, kızımız, kısacası herşeyimiz.Tirübünlerin olmazsa olmazları. Onlar ÇARŞI nın Kraliçeleri.Bu yüzden herkesten, her taraftar gurubundan farklı olmak zorundalar. Bu farklılıklarını hergün biraz daha ortaya çıkarıp, göğsümüzü kabartıyorlar.Onlar tirübünde, bizler evdeyken, tüylerimizi diken diken eden, gözlerimizi dolduran tezahüratlarını, bir bir sıraladılar ve gösterdiler cümle aleme içlerindeki BEŞİKTAŞ aşkını.Hepbir ağızdan haykırdık; "Helal Olsun Size" işte BEŞİKTAŞ ruhu, işte ÇARŞI ruhu budur diye.
Türk Futbolu ve izleyicisi ilk defa bu sezon tanıştı seyircisiz maçlara kadınlar ve çocukların alınmasıyla.İlk örneğini Fenerbahçe seyircisi gerçekleştirdi.Tirübünlere sızıp başörtüsü bağlayan erkeklere, dayanılmaz rahatsızlık veren çığlık sesleri ile oluşan gürültüye, maçtan sonra 1-1 kazandığımız için çok mutluyuz diyenlere, ofsayt gerekçesiyle iptal edilen gole sevinmelerine hep beraber güldük. Bir takımın bayan taraftarı aslında birazda o takımın erkek taraftarının ruhunu yansıtır. Şaşırmadık Fenerli bayanların bu komikliklerine. Erkekleri yıllarca "Korkak tavuk Ortega" pankartı, 2 defa şampiyon olmadan şampiyonluk kutlama, yanlış anons, 30 senedir süregelen Türkiye Kupası hezimeti, kendi kaptanını arabasında dövme, Pendik faciaları ve saymakla bitmeyecek birçok rezillikle güldürdüler tüm dünyayı kendilerine.Bayan taraftarları da takip etti onları.
11 Ocak 2012 tarihinde Gaziantep Büyükşehir Belediye ile cezamız nedeniyle, sadece Dişi Kartallarımızın stada alındığı Türkiye Kupası maçı oynadık. Maç başlamadan 3000 Dişi Kartal yerini almıştı.Diğer takım taraftarları, ekran başında, sosyal medyada gülmeye avuçlarını oluşturmaya başladı bunu duyunca.Ama Dişi Kartallar başlayınca 30 dan fazla tezahüratı bir bir tek bir ağızdan söylemeye, buz kesti diğer taraftarların yüzleri.Nasıl olabilirdi ki bu? 3000 bayan tafatar nasıl ezbere bilebilirdi, bu kadar sadece BEŞİKTAŞ a özgü tezahüratı? Nefes bile almadan tek yürek, tek ses tüm stadı nasıl kaplıyordu sesleri? Cevap basit ve net; Onlar BEŞİKTAŞ taraftarı.BEŞİKTAŞ taraftarı kadın, erkek,çocuk,yaşlı,genç diye guruplara ayrılmaz.BEŞİKTAŞ tarftarı tek ses tek yürektir.
Burdan Dişi Kartallara sesleniyorum; Bizler küfür ederek takımımıza, mabedimize karşı hata yaptık.Bunun karşılığında da bize en büyük cezayı verdiler ve sevgilimizden bir kez daha ayırdılar.Adı üstünde CEZA. Peki kendinize lütfen sorar mısınız, neden bu ceza "Kadınlar ve Çocuklar" ın maçı izlemesi karşılığında ödenmiş oluyor? Sizleri 2. sınıf vatandaş, hani küçükken oyun oynarken "Çorbadan" denilen katagoride görüyorlar.Bu sizlere yapılan en büyük hakarettir.Buna sessiz mi kalacaksınız?
Dişi Kartallar, sizlerin omuzlarında büyük bir yük,büyük bir sorumluluk var.Çünkü sizler Büyük BEŞİKTAŞ taraftarısınız.Sizler "Asi Ruh" un kardeşleri,eşleri,kızları,anneleri, ta kendisisiniz.Tüm dünyaya en güzel mesajı ve dersi sadece sizler verebilirsiniz.Kadınların aşağılandığı, bir ceza karşılığı bedel olarak görüldüğü, biz erkeklerin küfürleriyle kirlettiği bu ortamda ders verme sırası sizlerde. Bir sonraki ceza aldığımız maça gitmeyin ve "Ruhumuz Yeter" pankartına benzer bir pankart bırakın boş tirübünlere.Gösterin ayrımcılık yapanlara karşı BEŞİKTAŞ duruşunu.İnanın sahadaki takım daha çok gayret edecektir bu sevginin karşılığını vermek için...
Saygılarımla
Mustafa Ayhan
Twitter:
