4 Haziran 2014 Çarşamba

Transfer Sezonu & Marka Değeri

  Sezon bitti.. Transfer sezonu açıldı. Yeni oyuncular,bonservisler, transfer pazarlıkları, geldi gelmedi tartışmaları, duyumcular, haberciler, her mikrofona konuşan yöneticiler,yıldızlar, yıldız adayları, takaslar, gidenler, kalanlar bütün bir yaz boyunca meşgul olacağımız dönem geldi.

  Yönetimimiz geçmiş transfer hatalarını veya başarılarını tekrar edebilir. Yıldız diye tabir edilen oyuncular alınıp işe yaramayabilir ya da vasat dediğimiz,eleştirdiğimiz oyuncular alınıp büyük sıçrama yaparak maliyetini büyük gelire dönüştürebilir. Transfer işi biraz takım kimyası biraz da şans işidir. Kimya tutarsa, şansın da yerindeyse büyük başarılar arka arkaya gelir. Geçmiş şampiyonluklarda bunun örneğini görmek mümkün.

   Beni asıl korkutan bu transfer döneminde yönetimin sergileyeceği tavırdır. Başta başkan olmak üzere transferden sorumlu tüm yöneticilerimizin en büyük sorunu, şeffaflık adı altında Beşiktaş'ımızın marka değerine zarar vermeleridir...

   Denetim raporları, davalar, aylık bildirimler, bilanço tabloları, sözleşme detayları, faaliyet raporları, ihaleler ve detayları,biten transferin maliyet ve anlaşma detayları, kısacası ıslak imzalı her yapılan işlemin kongre üyelerine, KAP(Kamuyu Aydınlatma Platformu)'na bildirilmesi şeffaflıktır. Şeffaflık anlayışı da her zaman bu olmalıdır. Kulüp içinde dönen dedikodular, transfer görüşmeleri, hangi oyuncuya ne kadar bonservis teklif edildiği gibi konuların her mikrofona, her kameraya anlatılması şeffaflık değil, boş boğazlıktır.

   Kulübümüzün mali durumu iyi değil, sıkıntılarımız var. Bunu bilmeyen kalmadı. Her röportajda, her açıklamada bu durumu dile getirip "Yanan eve girdik.", "Elimizi taşın altına soktuk.", "Kulübe ben kefil olmasam gidemiyorduk Avrupa'ya.", "Benden önce kredi vermiyorlardı kulübe." gibi açıklamalar Beşiktaş'ın Marka değerini yerle bir etmiyor mu?

   Neden sürekli bir savunma ihtiyacı hissediyor Başkan? Görevini layığıyla yaptıktan sonra bunları dile getirmesinin ne anlamı var. Bırakın taktir edecek olan da eleştirecek olan da Beşiktaş camiası olsun. Şu oyuncu ile görüştük, şu kadar istedi almadık. Bu oyuncunun kulübü bu kadar istedi vermedik. O kulüp bu oyuncuya bizim kaç katımız para verdi biz vazgeçtik onlar aldı." Neden koskoca bir camianın başkanı çıkıp bu açıklamaları yapma ihtiyacı hissediyor? Anlaşmadığımız oyuncudan bize ne?

   Bu yıl yönetimden tek bir ricam var. İyi kötü transfer yapılır, doğrular olur yanlışlar olur hiç problem değil, rica ediyorum, hatta yalvarıyorum, lütfen şeffaflık ile dedikoduyu karıştırmayın ve ne olur daha az televizyona çıkın, daha az konuşun, daha çok iş yapın. Beşiktaş'ın marka değerini daha fazla ayaklar altına almayın.


Saygılarımla..
Mustafa AYHAN

Twitter: @mustafayhan1903