
Bilet
fiyatlarını borç kapatmak için arttırdık.Taraftar FEDA edecek bütün maçlara
gelecek denildi.Hata ince ince Çarşı gurubuna gönermeler yapıldı.Bilet
fiyatları tavan fiyata getirildi. Daha sonra da medya mensupları çağırılarak
Beşiktaş taraftarı FEDA edecek, Çarşı Feda edecek, herkes bu zor günde takıma
desteğe gelecek diye açıklamalar yapıldı.Taraftar gelmeyince bunlar beleşçi,
bunlar Beşiktaş düşmanı diye hava oluşturulmaya çalışıldı.Madem o kadar
Çarşı’yı beleşçi olarak suçluyorsun neden o zaman Çarşı’yı markalaştırıp
ürünlerini satıyorsun? Çarşı adını al t-shirt yap, forma yap, atkı yap,
bere yap. Lisanslı ürünümüz diye kulübe gelir olarak her şeyi sat. Üstelik
nezaketen bir izin bile alma. Karşılığında tribünü parası olmayana kapat. Bu
biraz vefasızlık değil mi? Çarşı markasını yaratan o taraftarın Beşiktaş
Aşkı değil mi? Kalan son 8 iç saha maçında bilet fiyatlarını düşürerek bütünlük
sağlanamaz mı?
Fikret
Orman’ın göreve geldikten sonra ilk icraatı Samet Aybaba takımın başına
getirmek oldu. Ben ve birkaç kişi dışında kimsenin sesi çıkmadı.Daha sonra
Samet Aybaba Siirtspordaki başarılarıyla! kendini herkese kanıtlayan!
Kondisyoner getirtti.Türkiyenin ve dünyanın en iyi kalecilerini yetiştiren! Bucaspordan
kaleci antrenörü aldık. Sağlık kurulun başına Sponsorlarımızdan Acıbadem
Yönetiminin tavsiyesiyle İsmail Başöz getirildi. Hemşeri,
tanıdık,eş,dost,akraba derken Şampiyonluklara koşan Beşiktaş 22 haftada 30 puan
kaybetmiş, antremanlarda 9-10 futbolcusu darbeye bağımlı olmayan sakatlık
geçirmiş. Sakatlıklar tespit edilememiş ağrı kesici hap tavsiye edilmiş.Milli
takım doktorları tespit edince de bir Allahın kulu çıkıp bu rezalete açıklama
yapmamış. Yönetiminden teknik heyetine kadar Beşiktaş amatörce yönetiliyor.
Herkes elinden gelenden fazlasını yaptırmak için koşturuyor ama kimse ne
yapacağını bilmiyor. Alt yapıya önem verilecek denildi kadroda ilk 11 de banko
oynayacak Necip Uysal dışında oyuncu giremiyor. Alt yapı oyuncuları kendini
geliştiremiyor. Kulübeye bakıyorsunuz oyunun kaderini değiştirecek 1 tane bile
oyuncu yok.Kaleye bakıyorsunuz McGregor güven vermiyor.Neredeyse kaleye gelen
her topu içeri alır hale geldi.Ne takıma, ne defansa , ne de taraftara güven
veriyor.Cenk gibi yetenekli bir kaleci neden oynatılmıyor? Zafer Öğer’e
kızardık kalecilerin kendini geliştirmesi için yeterli değil diye yeni gelen
kaleci antrenörü eskileri aratıyor. Kaptan İbrahim Toroman içinde birkaç kelime
etmeden geçemeyeceğim.Maç sonu verdiği röportajda “Rakibin 10 kişi kalması
konsantrasyonumuzu bozuyor, oyundan düşüyoruz” diye bir açıklama yaptı.Peki
değerli kaptanımıza sormak istiyorum. Oyun içinde takımın yaşadığı
konsantrasyon bozukluğu, oyundan düşme gibi etkileri önlemek,saha içinde veya
saha dışında takımı ateşlemek kaptanın görevleri içinde değil midir? Gaziantep
maçında oynamadığın için belki kendini sorumlu hissetmeyebilirsin ama ya diğer
maçlar? Bir kaptan olarak takım için ne yapıyorsun? Saha içinde veya saha
dışında oyuncular üzerinde ne kadar ağırlığın var? Kaptanlık sadece kolunda
pazu bandı takmak değildir.
Gaziantep
maçı sonrası Samet Aybaba maç sonu toplantısı gerçekleştirmiyor. Oyuncuları
kendi haline bırakıp maçın kritiklerini yapmalarını istiyor.Haliyle oyuncular
arasında sen şöyle yaptın, ben bunu
yapmadığım diye ağır bir tartışma çıkıyor.Savunmacı o golü neden atamadın diye
hücum oyuncusuna bağırıyor, hücüm oyuncusu savunmada neden hata yaptın diye
savunma oyuncusuna..Bu yöntem mi birlik bütünlüğü sağlayacak? O zaman bırakın
oyuncular kendi taktik hazırlasın, Samet Aybaba da yıllık 1 buçuk milyon TL yi
alıp keyfine baksın.
Her
kaybedilen puandan sonra hakem, Yıldırım Demirören, oyuncular, maç takvimi,
cuma maçları, rakibin eksik kalmasıyla
bozulan konsantrasyon, tribündeki boşluklar vs.. derken suçlayacak birileri
bulunuyor. Bugüne kadar kaybedilen 30 puanda kaç kez Samet Aybaba “ Tüm
sorumluluk benimdir, özür dilerim” diye açıklama yapmıştır?
Futbol
şubesi son yılların en kötü zamanlarını geçiriyor, Basketbol şubesi önüne gelen
takıma önde giderken yenilmekten kurtulamıyor. Diğer şubeler kan ağlıyor.
Hedefi her dalda şampiyonluk olan bir kulüp eski başkanın başarısılıklarını
bahane edip havlu atmamalı. Beşiktaş taraftarı artık sessizliğini bozmalı.
Şampiyonluk zaten hedefimiz değildi, para sıkıntısını çözmeliyiz gibi bahanelerin
arkasına sığınmaya kimsenin hakkı yok. Beşiktaş kulübü her dalda, her zaman
şampiyonluğa oynayacak bir kulüptür. Göreve gelirken Beşiktaş’ı bu bataktan
kurtaracağız diyenler artık geçmişi öne atıp bahaneler üretmemeli. Geçmişte
yapılan yanlışlar için hesap sormak ile geçmişteki başarısızlıkları bahane
etmek aynı şey değildir. Bahane üretileceğine kulübe doldurulan eş-dost,
hemşerilerden kurtulmalı. Beşiktaş’ı kimse amatörleştiremez. Menemen
espileriyle kulüp itibarsızlaştırmamalı. Bir Beşiktaş taraftarı para sıkıntısı
yaşıyorsa “Menemen ye” espirileri yapılır hale geldi. Yönetim gerçekten
Beşiktaş çıkarları için çalışıyorsa ortaya çıkıp bu rezaletlere dur demesini
bilmeli.
Saygılarımla
Mustafa
Ayhan
Twitter: @mustafayhan1903