18 Şubat 2013 Pazartesi

YÖNETİLEMEYEN BEŞİKTAŞ


Söze nerden ve nasıl başlanır bilemiyorum. 22 maç 9 Galibiyet 9 Beraberlik, 4 malubiyet. Beraberlik sayımız galibiyet sayımızı yakaladı sonunda. Biriside çıkıp demiyor ki “Kim bu puan kaybının sorumlusu?” Yıldırım Demirörenin bitirdiği, borç batağına soktuğu bir Beşiktaş’ı kurtarmak için kimse çıkmadı.Fikret Orman çıkıp, ben sokuyorum taşın altına elimi dedi. Bu yüzden kimse Fikret Orman ve yönetimine kötü günde kulübe sahip çıkıp cesaretinden dolayı. Fikret Orman göreve gelir gelmez sıkıntıyı anlattı, herkese dil döktü, FEDA zamanı dedi, takımdan beklentiniz olmasın dedi. Kısacası paramız yok, şampiyonluk beklemeyin diye, olası sezon sonu tepkilerini azaltmaya çalıştı.
Bilet fiyatlarını borç kapatmak için arttırdık.Taraftar FEDA edecek bütün maçlara gelecek denildi.Hata ince ince Çarşı gurubuna gönermeler yapıldı.Bilet fiyatları tavan fiyata getirildi. Daha sonra da medya mensupları çağırılarak Beşiktaş taraftarı FEDA edecek, Çarşı Feda edecek, herkes bu zor günde takıma desteğe gelecek diye açıklamalar yapıldı.Taraftar gelmeyince bunlar beleşçi, bunlar Beşiktaş düşmanı diye hava oluşturulmaya çalışıldı.Madem o kadar Çarşı’yı beleşçi olarak suçluyorsun neden o zaman Çarşı’yı markalaştırıp ürünlerini satıyorsun?  Çarşı adını al t-shirt yap, forma yap, atkı yap, bere yap. Lisanslı ürünümüz diye kulübe gelir olarak her şeyi sat. Üstelik nezaketen bir izin bile alma. Karşılığında tribünü parası olmayana kapat. Bu biraz vefasızlık değil mi? Çarşı markasını yaratan o taraftarın Beşiktaş Aşkı değil mi? Kalan son 8 iç saha maçında bilet fiyatlarını düşürerek bütünlük sağlanamaz mı?
Fikret Orman’ın göreve geldikten sonra ilk icraatı Samet Aybaba takımın başına getirmek oldu. Ben ve birkaç kişi dışında kimsenin sesi çıkmadı.Daha sonra Samet Aybaba Siirtspordaki başarılarıyla! kendini herkese kanıtlayan! Kondisyoner getirtti.Türkiyenin ve dünyanın en iyi kalecilerini yetiştiren! Bucaspordan kaleci antrenörü aldık. Sağlık kurulun başına Sponsorlarımızdan Acıbadem Yönetiminin tavsiyesiyle İsmail Başöz getirildi. Hemşeri, tanıdık,eş,dost,akraba derken Şampiyonluklara koşan Beşiktaş 22 haftada 30 puan kaybetmiş, antremanlarda 9-10 futbolcusu darbeye bağımlı olmayan sakatlık geçirmiş. Sakatlıklar tespit edilememiş ağrı kesici hap tavsiye edilmiş.Milli takım doktorları tespit edince de bir Allahın kulu çıkıp bu rezalete açıklama yapmamış. Yönetiminden teknik heyetine kadar Beşiktaş amatörce yönetiliyor. Herkes elinden gelenden fazlasını yaptırmak için koşturuyor ama kimse ne yapacağını bilmiyor. Alt yapıya önem verilecek denildi kadroda ilk 11 de banko oynayacak Necip Uysal dışında oyuncu giremiyor. Alt yapı oyuncuları kendini geliştiremiyor. Kulübeye bakıyorsunuz oyunun kaderini değiştirecek 1 tane bile oyuncu yok.Kaleye bakıyorsunuz McGregor güven vermiyor.Neredeyse kaleye gelen her topu içeri alır hale geldi.Ne takıma, ne defansa , ne de taraftara güven veriyor.Cenk gibi yetenekli bir kaleci neden oynatılmıyor? Zafer Öğer’e kızardık kalecilerin kendini geliştirmesi için yeterli değil diye yeni gelen kaleci antrenörü eskileri aratıyor. Kaptan İbrahim Toroman içinde birkaç kelime etmeden geçemeyeceğim.Maç sonu verdiği röportajda “Rakibin 10 kişi kalması konsantrasyonumuzu bozuyor, oyundan düşüyoruz” diye bir açıklama yaptı.Peki değerli kaptanımıza sormak istiyorum. Oyun içinde takımın yaşadığı konsantrasyon bozukluğu, oyundan düşme gibi etkileri önlemek,saha içinde veya saha dışında takımı ateşlemek kaptanın görevleri içinde değil midir? Gaziantep maçında oynamadığın için belki kendini sorumlu hissetmeyebilirsin ama ya diğer maçlar? Bir kaptan olarak takım için ne yapıyorsun? Saha içinde veya saha dışında oyuncular üzerinde ne kadar ağırlığın var? Kaptanlık sadece kolunda pazu bandı takmak değildir.
Gaziantep maçı sonrası Samet Aybaba maç sonu toplantısı gerçekleştirmiyor. Oyuncuları kendi haline bırakıp maçın kritiklerini yapmalarını istiyor.Haliyle oyuncular arasında sen şöyle yaptın,  ben bunu yapmadığım diye ağır bir tartışma çıkıyor.Savunmacı o golü neden atamadın diye hücum oyuncusuna bağırıyor, hücüm oyuncusu savunmada neden hata yaptın diye savunma oyuncusuna..Bu yöntem mi birlik bütünlüğü sağlayacak? O zaman bırakın oyuncular kendi taktik hazırlasın, Samet Aybaba da yıllık 1 buçuk milyon TL yi alıp keyfine baksın.
Her kaybedilen puandan sonra hakem, Yıldırım Demirören, oyuncular, maç takvimi, cuma maçları,  rakibin eksik kalmasıyla bozulan konsantrasyon, tribündeki boşluklar vs.. derken suçlayacak birileri bulunuyor. Bugüne kadar kaybedilen 30 puanda kaç kez Samet Aybaba “ Tüm sorumluluk benimdir, özür dilerim” diye açıklama yapmıştır?
Futbol şubesi son yılların en kötü zamanlarını geçiriyor, Basketbol şubesi önüne gelen takıma önde giderken yenilmekten kurtulamıyor. Diğer şubeler kan ağlıyor. Hedefi her dalda şampiyonluk olan bir kulüp eski başkanın başarısılıklarını bahane edip havlu atmamalı. Beşiktaş taraftarı artık sessizliğini bozmalı. Şampiyonluk zaten hedefimiz değildi, para sıkıntısını çözmeliyiz gibi bahanelerin arkasına sığınmaya kimsenin hakkı yok. Beşiktaş kulübü her dalda, her zaman şampiyonluğa oynayacak bir kulüptür. Göreve gelirken Beşiktaş’ı bu bataktan kurtaracağız diyenler artık geçmişi öne atıp bahaneler üretmemeli. Geçmişte yapılan yanlışlar için hesap sormak ile geçmişteki başarısızlıkları bahane etmek aynı şey değildir. Bahane üretileceğine kulübe doldurulan eş-dost, hemşerilerden kurtulmalı. Beşiktaş’ı kimse amatörleştiremez. Menemen espileriyle kulüp itibarsızlaştırmamalı. Bir Beşiktaş taraftarı para sıkıntısı yaşıyorsa “Menemen ye” espirileri yapılır hale geldi. Yönetim gerçekten Beşiktaş çıkarları için çalışıyorsa ortaya çıkıp bu rezaletlere dur demesini bilmeli.

                                                                                                Saygılarımla
                                                                                              Mustafa Ayhan

Twitter: @mustafayhan1903 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder